Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. - Songül çok güçlü bir kadın. (Gülüyor. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. . Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Şimdi sekiz yaşında oldular. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. . Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. ",. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Eskiden sosyal medya mı vardı. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Eskiden sosyal medya mı vardı. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. - Songül çok güçlü bir kadın. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Şimdi sekiz yaşında oldular. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. (Gülüyor. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. ",. . Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. . Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum.